Bölgede kapsamlı bir şekilde gerek üniversite ve gerekse MTA tarafından jeolojik etüt yapılmamıştır. 1925-1950 yıllarında özellikle Alman akademisyenler bölgesel çalışmalarla sadece durum tespiti yapmışlardır. Bunların başında bölgede genel hatları ile ön tespit niteliğinde çalışmaları ile Wijkeerslot (1932), Van Deer Kaaden (1952), Colin (1962) öne çıkmaktadır. Çoğunluğu MTA tarafından finanse edilen bu etütler MTA arşivlerinde bulunmakta ve yayınlanmamıştır. Gracıansky (1972) de Güneybatı Anadolu’nun tektonik yapısallığını ayrıntılı olarak incelemiştir.
MTA 1960 yılından itibaren ve bölgesel çalışmalara 1/25000 ölçekli prospeksiyon etütlerle başlamıştır. Bu etütlerden hareket edilerek Tefenni çevresinin 1/100000 ölçekli Denizli N – 23 paftası basılmıştır.
Tüm bu çalışmaların çoğu ekonomik krom yataklarına yönelik değildir. Ancak büyük ölçekli maden jeolojisi çalışmalarına destek sağlamaktadır.
Ege ve çevresinin jeolojik konumunu daha iyi anlayabilmek için İzmir’den Antalya’ya dek bölgenin yapısal konumunu öncelikle bilmek gerekir. Çünkü buranın çevresinde yer alan krom yataklarının günümüzdeki konumları, bu iki nokta arasındaki jeotektonik olaylarla yakından ilgilidir.
Şekil. Güney Batı Anadolu Litolojik Birimlerin Yerleşimi ve Isparta Büklümü (MTA’dan düzenleme M.Özoktay – 2015)
Alser Madencilik de bu bölgedeki potansiyele inancı tam olarak havza madenciliğini genişletmek hedefiyle, bünyesine kattığı madenlerde AR-GE faaliyetlerini temel bir prensip olarak ortaya koymakta ve buna uygun arama, sondaj ve rezerv geliştirme faaliyetlerini sürekli olarak yapmaktadır.